top of page

EVRENİN GEOMETRİSİ

  • Yazarın fotoğrafı: asenatanis
    asenatanis
  • 21 Eki 2018
  • 2 dakikada okunur

Bu aralar merkezime dönmek istiyorum. 

Yoğun geçen bir dönemin sonunda kişisel merkezime yeniden dönmek, kendi iç sesimi yeniden duymak ve ondan beslenmek...

Merkez 


TDK sözlüğünde "Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri" veya "Belirli bir yerin ortası" vb olarak tarif ediliyor. "Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç noktası, özek" olarak da tanımlanıyor. Beni bu tarifin daha çok cezbettiğini söyleyebilirim. Zira tam da o iç noktama yani özüme tekrar dönmek onu yeniden deneyimlemek istiyorum. Yayılan, dağılan içsel enerjimi toplamak, o gücü yeniden içime çekerek kendimi özümü hissetmek...

İnsan günlük hayatın telaşında kendini unuttuğunda merkezini hissedemiyor. Sanırım günümüz insanının parçalanmışlık duygusunun temelinde de bu yatıyor. Zira, kişi kendi bütünlüğünü hissedemeden etrafıyla da bütün olamıyor. Kim olduğunu, ne yapmak istediğini bilmeden yaşayıp gidiyor...


Kişinin kendi bağımsız bütünlüğünü hissettikten sonra ancak bütünün diğer parçaları ile karşılıklı bağımlılığı deneyimleyebileceğine inanıyorum. Merkezini bulmanın, kişisel bağımsızlığını deneyimlemenin tek bir yolu yok. Bence herkese göre farklı olabilir. 

Örneğin, dinlerdeki ibadet kavramının kişisel bütünlüğe yardımcı olduğunu ve bu nedenle sisteme sunulduğu görüşündeyim. Özellikle İslam'daki Namaz'ı bu yüzden önemli ve destekleyici buluyorum.  Hayatın koşturmacası içerisinde kendi bütünlüğünü bulmak, hissetmek, dağılan enerjiyi toplamak ve yeniden hayata devam edebilmek için kişinin kendisi ve yaratıcı enerji ile başbaşa kalması...


Bağımsızlık ve Karşılıklı Bağımlılık kavramları bana Stephen Covey'in 10 sene önce çok severek defalarca okuduğum "Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı" eserini anımsattı. Tekrar göz gezdirmek istedim ve hemen kütüphaneme doğru yol aldım. Ancak bir şekilde bana daha yakın duran yine aynı yazarın "8. Alışkanlık" kitabını elime aldım. Bu kitabı hiç okumamıştım. Ve şaşırtıcı bir şekilde kitabın tam isminin "8. Alışkanlık Bütünlüğe Doğru" olduğunu gördüm. Yazar kitapta "bütün insan" olmaktan bahsediyor ve şöyle diyor: 

"Temek gerçek şu: İnsan motive edilmesi ve kontrol edilmesi gereken bir NESNE değildir. Beden, zihin, kalp ve ruh olmak üzere dört boyutludur." Ruhu merkeze alan yazar, insanların bu boyutlardaki temel ihtiyaçlarının varolduğunu ve etkili liderlerin tüm bu ihtiyaçlara hitap etmesi gerektiğini anlatıyor. Bu kitabı hemen öne alıp, okumaya başlıyorum. Herkese de tavsiye ederim.


Ancak burada asıl bahsetmek istediğim şey şu; gerçekten de ihtiyacımız olan herşeyin aslında elimizin altında oluyor olması bir tesadüf mü? Zaman zaman kütüphanemin şu an ihtiyacım olan her bilgiye zaten hazır olduğunu deneyimliyorum. En az 10 sene önce okuduğum bir kitabın bu zamana kadar hiç düşünmediğim bir yönünün bugün benim önüme tam da odaklanmak istediğim konularla ilgili açılıyor olması bir tesadüf mü? Bir çağrışımın şu anki düşüncelerimi beslemesi bir tesadüf mü yoksa Evrenin Geometrisi mi? 

Geçenlerde bir arkadaşımdan duyduğum ve o günden beri aklımdan çıkaramadığım Evrenin Geometrisi konsepti her gün bir şekilde küçücük şeylerle kendini ispat ediyor sanki. Albert Einstein "Tesadüf, Tanrı'nın bilinmez kalma yöntemidir" demiş. Benim kendi merkezimi bulma ihtiyacım da sanırım bu büyük geometri içerisinde kendi küçük noktamı kaybetmemek ve onu güçlendirmek adına bir çaba ve istek. 

İçimden bir ses "merkezini bul ve bilinmezin senin için sunduklarını hayretler içinde izle..." diyor ve ben de sessizce dinliyorum...


ree

 
 
 

Yorumlar


BİZE ULAŞIN

VİA DANIŞMANLIK

Uluç Mah. 1164 Sk. Şefik Aker Sitesi

A Blok, D:1 Konyaaltı/ Antalya

​​

Tel: 533 411 8623

asenatanis@gmail.com

  • Black Facebook Icon
  • Black Instagram Icon

Ad *

E-posta *

Konu

Mesaj

Ayrıntılarınız gönderildi

bottom of page